Türk rock müziği denildiğinde aklan gelen ilk isimlerinden biri olan ve bu türün Türkiye’deki ilk temsilcilerinden Erkut Taçkın, uzun süredir savaştığı kansere yenik düştü ve 78 yaşında aramızdan ayrıldı. Farklı tarzı ve hayatı boyunca elde ettiği sayısız başarıları ile dikkat çeken Taçkın, Türk Rock’n Roll müziğinin mihenk taşlarından biri olarak anılacak.
Denizci bir babadan, müzisyen bir oğlu
Türk rock müziğinin en önemli temsilcilerinden biri olan Erkut Taçkın, 7 Eylül 1942 tarihinde İstanbul’da hayata geldi. Denizci bir yüzbaşı olan Namık Taçkın’ın oğluydu ve bir de abisi vardı. Küçük yaşlarından itibaren babasının mesleğini severek büyümüştü. İlk ve orta öğreniminin ardından bu mesleği icra edebilmek için Heybeliada’da bulunan Deniz Lisesi’ne kayıt oldu. 1955 yılında yıl hayatını değiştirecek bir adım daha attı ve Deniz Harp Okulu ve Lisesi’nde çalan “Genç Denizciler” orkestrasına kayıt oldu. Bu orkestra Somer Soyata Orkestrası olarak da biliniyordu. Taçkın, bu orkestrada söylemeye başladıktan kısa bir süre sonra gerçek bir vokal oldu ve Rock’n Roll söylemeye başladı. Grubu, Rock'n Roll çalan ilk müzik topluluğu olarak tarihe geçmişti. Taçkın dışında orkestra üyeleri Güngör Yücel, Ersin Yüce, Erkan Gürsal ve Durul Gence’ydi.
İlk kez sahneye çıkıyor
Artık yavaş yavaş kendisini bulmaya başlayan ve içerisindeki yeteneği keşfeden Taçkın, ilk sahne deneyimi için de hazırdı. 14 Mart 1956 tarihinde Askeri Tıbbiyeliler Balosu’nda sahne aldılar. Bu konserde farklı bir deneyim de elde eden Taçkın, sahnede trompet de çalmıştı. Artık kendisindeki yeteneği keşfeden Taçkın, tarz olarak da kendisine “Rock'n Roll”u seçmişti.
Artık yolunu çiziyor
Grup artık kendisini müzikal olarak yeterince kanıtlamıştı ve yaptıkları onlara dar geliyordu. Artık okul dışında çalmak ve sahneye çıkmak istiyorlardı. Grup bunun ilk adımını ismini değiştirerek yaptı. Grubun ismini Erkan Gürsal’ın takma ismi olan Somer Soyata olarak değiştirmeye karar verdiler. Ardından bilinçli bir şekilde 1958 yılında kendilerini okuldan attırdılar.
1961 yılının sonunda Taçkın gruptan ayrılma kararı aldı ve önce Ankara’nın yolunu tuttu. Hemen bir yıl sonra Almanya’ya giden işçi furyasına katılmaya karar verdi. Bu değişim, grubun son konserini Ankara Koleji'nde vermesini sağladı. Jüpiter Kenteti'nin kurucusu ve gitaristi Yurdaer Doğulu'da bu konser için gruba katılmıştı.
Müziğe Almanya’da da devam etti
Taçkın, Almanya’da işçi olarak çalışmaya başladı. Gündüzleri çalıştığı fabrikaya gidiyor, geceleri ise müzik yapmaya çalışıyordu. Bir sürse sonra Münih’te içerisinde Alman müzisyenlerin de bulunduğu bir gruba katıldı. “Black Points” isimli bu grupla birlikte 1966 yılına kadar müzik yaptı. Bu grup 1965 yılında Durul Gence’nin Almanya’ya geçişi ile Erkut Taçkın ve Durul Gence 5’lisi adını alacaktı. Grup ve Taçkın 1966 yılında Türkiye’ye döndü.
Müzikle geçen bir ömür
Türkiye’ye dönüşlerinden sonra da müziklerine devam eden grup artık iyice profesyonelleşmişti. Vokaldeki Taçkın’a, bateride Durul Gence, orgda Tanju Öğe, ritm gitarda Sepp Federauer, solo gitarda Fritz Lutz ve bas gitarda Heinz Escher eşlik ediyordu. Kısa süre içerisinde fark edilen grup, beat müziğinin de en önemli temsilcilerinden biri haline gelmişti.
Taçkın, kariyerinin ilerleyen yıllarında farklı orkestralarla da çalıştı. Durul Gence ve Yurdaer Doğulu'nun da yer aldığı ve Emin Fındıkoğlu’nun kendisi için kurduğu büyük orkestra ile yaptıkları “Beyaz Ev” adlı şarkıları çok sevilmişti. Grup gazino ve kulüp çalışmalarında bulunuyordu. Taçkın, 1976 yılının Şubat-Kasım ayları arasında Ayten Alpman ile sahnede bir ikili oluşturdu. 1978 yılında müziği ve sahneleri bıraktığını açıkladı. Ancak 1990’ların ikinci yarısında Bolluca Çocuk Köyü yararına verilen konserlere katıldı. 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren de müzik çalışmalarına devam etti.
Taçkın’ın 1962 yılında evlendiği ikinci eşinden olan oğlu Namık Buğra Taçkın, 17 Ağustos 1989 tarihinde bir trafik kazasında 21 yaşındayken hayatını kaybetti.
Taçkın, 1967 yılında Ertem Eğilmez yönetmenliğindeki “Ömre Bedel Kız“ adlı filmde Kartal Tibet ve Fatma Girik ile birlikte oynamıştı. Yine 1967 yılında “Devlerin İntikamı” adlı filmde Fikret Hakan ve Tanju Gürsu ile birlikte de rol aldı.
Türk rock müziği denildiğinde akla gelen ilk isimlerden olan Taçkın, müzik tarihine adını altın harflerle yazdıran bir sanatçı olarak hayata gözlerini yumdu.
YORUM YAP