Her çocuğun; hayatı, çevresini ve dünyayı kendisine özgü bir şekilde öğrenme yöntemi vardır. Hepimiz doğduğumuz andan itibaren çevremizde olan biteni öğrenmeye başlarız. Önce ailemiz bizi yönlendirir, ardından okul öncesi döneme geliriz. Okul hayatıyla birlikte akademik dünyanın ve bir sistemin içerisinde öğrenmeye başlar, ardından da mesleki kariyer için uzmanlık eğitimleri alırız. Peki tüm bu süreç birbirinden tamamen farklı çocuklar için aynı şekilde uygulandığında sonuç verir mi? Uygulanan eğitim yöntemi o çocuğa uygun mu ve istenen sonuçları veriyor mu? Acaba tüm bu süreçte çocuğunuza en uygun eğitim hangisi?
Eğitim türleri temelde ikiye ayrılıyor
Eğitim temel olarak çevremizde olan biten her şeyi anlamaya yönelik tüm bilgileri, alışkanlıkları, değerleri, inançları, yetenekleri bir araya getiren ve aslında hayatın ne olduğunu anlamamızı sağlayan süreç olarak ifade edilebilir. Teorik olarak bu alanda çalışan çok sayıda kişi tarafından farklı şekillerde ifade edilse de tüm türleri ve şekilleriyle eğitimi özünde ikiye ayırmak mümkün; bunlardan biri daha sistemli, planlı ve düzenli olan formal eğitim, diğeri de doğaçlama ve akış içerisinde kendiliğinden oluşan eğitimdir. Bir çocuk için her iki eğitim türü de gerekli ve vazgeçilmezdir.
Önce ailede başlıyor
Eğitim süreci doğanın yapısı ve oluşumu gereği ilk olarak ailede başlıyor. Bir çocuğun doğumuyla birlikte başlayan eğitim süreci yavaş yavaş büyümeye başladığı ailede şekillenmeye devam ediyor. Aile bireylerinin herhangi bir plan ve sistem gözetmeden, informal şekilde çocuğa her şeyi öğretmesi, anlatması, göstermesi gerekiyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise çocuğa verilen bu bilgileri onun nasıl aldığı. Ailenin, her çocuğun kendisine özel bir öğrenme şekli olduğunu keşfetmesi ve buna göre davranarak bilgi aktarımı yapması gerekiyor.
Yeteneklerine ve özelliklerine odaklanın
Her çocuk özeldir ve bir bireydir. Büyük ve yetişmiş olan herkes gibi kendilerine has özellikleri, huyları, davranış şekilleri, yapıları ve karakterleri vardır. Onlara verilecek eğitimin de tüm bu özellikler göz önüne alınarak verilmesi ve tamamen çocuğa odaklanarak seçilmesi gerekir. Birçok aile çocuklarında müzik, matematik, resim gibi özel alanlara yetenek ve ilgi olmadığını düşünerek onları sıradan formal ve akademik eğitime yönlendirirler. Oysa herhangi bir dahiyane yetenek olmasa da her çocukta özel bir anlama biçimi vardır. Önemli olan bunu görüp anlamak ve eğitimi buna göre şekillendirmektir.
Profesyonellerden destek alabilirsiniz
Çocuklar için bugüne kadar geliştirilmiş ve başarısı kanıtlanmış çok sayıda eğitim modeli mevcuttur. Sıkça adını duyduğumuz ve birçok okulda da sistem olarak kullanılan Montessori, Waldorf, Reggio Emilia, PYP, High Scope gibi modeller, çocukların özel yeteneklerini ortaya çıkarmaya yönelik çalışma ve uygulamalar yapmaktadır. Bunlardan hangisini uygulamanız ya da çocuğunuzun hangisine uygun olduğunu bulmanız için en doğru yöntem bu işin profesyonellerinden destek almaktır. Küçük yaşlarda bir pedagog eşliğinde çocuğunuzun nasıl bir öğrenme yöntemi olduğunu bulabilir ve buna göre onu yönlendirebilirsiniz.
Onun eğitim hayatını bugünden şekillendirin
Daha küçük yaşlardan itibaren önce sizinle, ardından da öğretmenleriyle birlikte okulda eğitim almaya başlayan çocuğunuz, geleceğe kendisini hazırlamak ve donanımlı şekilde büyümek için adımlarını atmaya başlar. Siz de ona ilk andan itibaren destek olmak ve tüm öğrenim hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı her alanda yardımcı olmak için bir adım atmaya ne dersiniz? Çocuklarınızın ilerleyen yıllarda alacağı eğitimlerde ona destek olacak ve eğitim hayatlarını güvence altına alacak Çocuğumun Geleceği Eğitim Sigortası sizin yanınızda. Çocuk gelişimi, psikolojik danışmanlık, göz ve diş sağlığı hizmetleri de sunan bu sigorta ile ilerleyen yıllarda oluşabilecek problemler karşısında bugünden önlem alabilirsiniz.
YORUM YAP