Özellikle yeni boşanmış bekar anneler için bu cümlelerle baş etmek hiç kolay değil. Pek çoğu kötü niyetle söylenmiyor ama yine de bekar anneleri kızdırmamak için dikkatli olmakta fayda var...
“Keşke Bir Kere Daha Düşünseydiniz Çocuğa Yazık”
El insaf, biz de bu konuyu bir kere konuşup ertesi gün hakim karşısına geçmedik ya. Madem ki nasıl sancılı süreçlerden geçtiğimizi bilmiyorsunuz, böyle öğütler vermeyin daha iyi.
“İyi Misin Mutlu Musun?”
Burada asıl önemli olan sorunun kendisi değil, sorunun içindeki acıma tonu. İçtenlikle nasıl olduğumu merak ediyorsanız, bu “vah zavallı kadın” bakışının bana kendimi iyi hissettirmediğini bilin.
“Ben de Yalnız Çocuk Büyüttüm, Çok Zor Çooook”
Bekar anne ajitasyonu diye bir şey var, orası kesin! Ama yalnızlıktan tutun maddi sorunlara kadar ne tür zorluklar yaşadığınızı tekrar tekrar anlatmanızın bir faydası yok ki. Durumunuzu kabul edin, normalleştirin ve mutlu olun! Baktınız olmuyor, bari bizi de dibe çekmeyin.
“Genç Yaşında Dul Kalmış Yazık”
İşte acımanın doruk noktası. Peki hiç düşündünüz mü, belki ayrılık benim kararımdı, belki bekar anne olmak benim ve çocuğum için daha iyi, belki şu an çok mutluyum. Hala dul kelimesinin bu şekilde kullanılmasına şaşırmamak mümkün değil.
“Annesi Babası İşten Gelir ve Hep Beraber Yemeğe Otururlaaaar”
Neden bütün hikayeler, masallar, şarkılar, ninniler anne-baba-çocuktan oluşan çekirdek aileyi konu alır? Neden her mutlu aile tablosunda anneyle baba aynı evde yaşarlar? Artık bu toplumsal kodlamaları değiştirmenin zamanı çoktan geldi.
“Aaaa Babası Ne Hediyeler Almış”
Ben bu evi döndürmek için didinip durayım, beyefendi aldığı bir hediyeyle tüm gönüllere taht kursun. Haksızlık bu...
“Bence Hemen Birini Bulmalısın”
Mutluluk illa ki evlilikten mi geçiyor? Şu an iki kişilik ailemizde mutlu olamaz mıyız? Hem tavsiye vermek kolay, sorumluluk almaktan korkan erkeklerin hüküm sürdüğü günümüz dünyasında, “hemen birini bulmak” sandığınız kadar basit olmuyor.
“Kendine Biraz Zaman Ayırmaya Çalış”
İşte söylemesi kolay bir diğer cümle. Bunun yerine “Hadi bu pazar çocuk babasındayken Belgrad Ormanı’nda yürüyüşe gidelim, üzerine de güzel bir yemek yeriz” gibi önerilerle gelmeye ne dersiniz?
“Ama O da Babası Sonuçta”
Evet, işte tam bu yüzden babalık görevlerini yerine getirmeli. Okul taksitlerini öderken de babası sonuçta... Ayakkabısı küçülüp yeni ayakkabı almak gerektiğinde de babası... Evi şehrin diğer ucundaki arkadaşının doğum gününe götürmek gerekirken de babası... Bu liste daha uzar ama mesaj alındıysa sorun yok.
“Sen Çok Güçlü Bir Kadınsın”
Bunu duymanın kendimizi iyi hissettirdiğini düşüyor olabilirsiniz. Ama tam tersi, güçlü olmak zorunda olduğumuzu hatırlatıyor ve beraberinde “neden ben” sorularını getiriyor. Bu gibi kendine acıma psikolojilerinin kimseye fayda getirmediğini bilecek kadar büyüdük. Hele de bekar anne ise...
YORUM YAP