Aslına bakarsanız konu normatif bilimler değilse bir şeyleri formülize etmek pek mümkün değil. Ama bazı sorunlar ve çözümleri deneyimler sayesinde o kadar doğru saptamalarla genellenebilir durumda ki bu “genel” bilgileri öğrenmemek mantıksızlık olurdu.
Şimdiki konumuz başarılı bir şirket olmak için neler yapılması ya da nasıl bir anlayışa sahip olunması gerektiği. Başlayalım:
1- Disiplin, Disiplin Disiplin
Disiplin dendiğinde aklınıza gelenler sıkıcılık, aşırı kuralcılık ya da despotluk ise yanılıyorsunuz. Disiplin, şirketin kurulumundan kimin hangi işin başına geçeceğine ve işlerin nasıl olması kadar nasıl olmaması gerektiğine dek uzanan kararların sağlıklı bir şekilde alınmasını sağlar. Disiplinsiz bir şirketin başarılı olması mümkün değildir. Gerçekler.
2- Doğru İnsanlar, Doğru İş
Şirketinizde çalışacak kişiler doğru insanlar değilse, stratejiniz ne kadar sağlam, vizyonunuz ne kadar geniş olursa olsun başarılı olamazsınız. Çalışanlarla/çalışacaklarla işin en başından açıkça konuşmalı, onlara elinizde olanları ve gitmek istediğiniz yeri açıkça ifade etmeli, ekibinize katılacak kişilerin CV’leri kadar karakteristik özelliklerini de iyi analiz etmeli, sizinle birlikte bu yolda yürüyüp yürüyemeyeceklerine şipşak değil; uzun uzun düşündükten sonra karar vermelisiniz. Hatır için şirkete alınan amcaoğullarıyla işler pek de istendiği gibi gidemeyebiliyor çünkü.
3- Zamana Uyma Kaygısı ile Herkesleşmeme
Başarılı şirketlerle ya da başarılı olmak isteyen şirketlerin yapması gerekenlerle ilgili yanlış öneriler ve inanışlar kulaktan kulağa yayılıyor. “Zamana uyun, teknolojinin tüm nimetlerini kullanın.”, “Büyümek için illa başka şirketleri satın almak gerekli.”, “Şu dünyaca ünlü şirket bir anda nasıl patlattı ama bombayı!” gibi ifadeler, düşünceler hiçbirimize yabancı değil. Oysaki gerçekten başarılı olan şirketlere baktığımızda kısa vadede büyüme planlarının olmadığını, her çıkan “değişim” önerisine uymak için çabalamadıklarını, sağlam temeller üzerinde ilerleyip kendi şirketlerine ve beklentilerine uyan hamleler yaptıklarını görürüz. Örneğin elbette günümüzde teknolojiden uzak olmak pek mümkün değil ama öncelikli başka ihtiyaçlar ya da yapılması gerekenler varken sırf eksik kalmamak için teknolojiye yatırım yapmak hiç de mantıklı değil.
4- Güven Verebilmenin Önemi
“Büyük şirket” ya da “iyi marka” olarak algılanan kuruluşların hepsi insanlarda güven duygusunu yaratabilmiştir. Müşteride güven duygusunun yaratılması ise en başta şirket içinde netlik ve tutarlılık ile sağlanır. Şirket çalışanlarının kendilerini güvende hissetmeleri, fikirlerinin değerlendirileceğini bilmeleri, yapılan programlara uyulması, politikanın ve misyonun net olması yapılacak işe de yansır. Göz boyamak için kısa süreli girişimlerde bulunup devamını getiremeyen şirketler elbette başarılı olamazlar.
5- Kurum Kültürünün Gücü
Çalışanların şirketleriyle sadece maddi açıdan değil, duygusal anlamda da bağ kurmaları başarı için son derece önemlidir; çünkü şirketleri oluşturanlar da en nihayetinde insandır. İnsanlar da sadece düşünen değil; aynı zamanda duygulanan varlıklardır. Kurum kültürünü oluşturmak ve bunun nesilden nesle aktarılmasını sağlamak tatmin duygusunu büyütür. Tatmin duygusu da doğru stratejilerle şirketi büyütecek daha sonra, sırayla.
YORUM YAP