Tüm dünya son yüzyılın en büyük salgın hastalıklarından biriyle karşı karşıya. Sağlığımızı tehdit eden ve çok sayıda ölüme de neden olan Koronavirüs bizleri evlerimize kapatmış durumda. Hemen her gün dünyanın farklı bir noktasından alınan yeni bir önlemi daha duyuyoruz. Evden çıkma yasakları, maske takma zorunluluğu, zorunlu olmadıkça temas etmeme, sosyal mesafeyi koruma ve daha niceleri… Bugünlerde dışarısı çok tehlikeli. Peki ya gerçekten evin dışına çıkmak zorunda kaldığımızda ne yapacağız? Koronavirüs tehdidi altında evin dışında nasıl hareket edeceğiz? İşte dışarıya çıkmak zorunda kaldığınızda sağlığınızı korumanıza yardımcı olacak birkaç öneri.
Dışarı çıkmadan bir plan yapın
Etkisini her yerde hissettiren ve size de nerede bulaşacağını asla kestiremeyeceğiniz böylesine salgın hastalık günlerinde en iyisi önerilere uyarak evde kalmaktır. Ancak gerçekten dışarıya çıkmak zorunda kalırsanız öncelikle kendinize bir rota çizin ve plan yapın. Gereksiz hiçbir yere uğramadan ve hiç kimseyle temas edip iletişim kurmadan işlerinizi tamamlayacak şekilde kendinize bir plan yapın.
Kendinizi izole edin
Bugünlerde en moda aksesuarlar olan maske ve eldivenleriniz mutlaka yanınızda olsun. Maskeniz ve eldiveniniz olmadan özellikle kalabalık ortamlara girmeyin. Market gibi yoğun insan giriş-çıkışının olduğu alanlarda kendinizi diğer kişilerden uzak tutun ve izole edin. Ne sizdeki virüsün bir başkasına ne de bir başkasındaki virüsün size ulaşmasına izin vermeyin. Bunun en etkili yollarından biri maske ve eldivendir.
Bağışıklık sisteminizi güçlü tutun
Bağışıklık sistemimiz, vücudumuzu her türlü tehlikeye karşı koruyan en önemli savunma mekanizmamızdır. Kendimizi her daim hazır ve güçlü hissetmek için bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirmeliyiz. Özellikle düzenli olarak dışarıya çıkmak zorunda olan bireylerin düzenli uyumaları, bol su tüketimi, mevsim sebze ve meyvelerini yemeleri ve kendilerini daha güçlü hale getirmeleri çok önemlidir.
Cep telefonu, anahtarlar ve paralar…
Dışarıda bizleri bekleyen en büyük tehlikelerden birkaçı da cep telefonumuz, anahtarlarımız ve paralarımızdır. Sürekli farklı yüzeylere dokunduktan sonra tuttuğumuz ve istemsiz şekilde cebimize koyduğumuz bu nesneler, doğrudan hastalığı bize taşıyabilirler. Bunun için özellikle gün içerisinde çok sayıda kişinin dokunduğu paraları ayrı bir yerde tutmalı ve sık sık ellerimizi yıkamalıyız.
Altın kural; elleri sık sık yıkamak
Sadece salgın günlerinde değil, hemen her zaman sağlığımızı korumanın temel kurallarından biri sık sık ellerimizi yıkamaktır. Gün içerisinde, özellikle de dışarıdayken ellerimizi sıkça yıkamalı ve temizlemeliyiz. Bu alanda uzman kişilerin bizlere gösterdiği şekilde bu işlemi yapmalı ve gün içerisinde sık sık tekrar etmeliyiz. Bu şekilde olası bulaşma risklerini en aza indirmemiz mümkündür.
YORUM YAP