Britanyalı Matthew Youlden Almanca, İtalyanca, İspanyolca, İsveççe, Portekizce ve Türkçe (As bayrakları as!) olmak üzere 9 dili sular seller gibi konuşabiliyor; daha fazlasını ise anlayabiliyor. Günümüz insanı dijital çağın bol kısaltmalı dili yüzünden bir dili bile zor konuşurken, Matthew nasıl oluyor da bir bilgisayar programı gibi birçok dille iletişim kurabiliyor?

Şimdi Matthew’un kılavuzluğunda yabancı dil öğrenmek için neler yapmak gerekiyormuş, bakalım.

Motive Edici Bir Hedefiniz Olmalı

Size öğrenme süreniz boyunca güç verecek, asla vazgeçmemenizi sağlayacak bir amacınız olmalı. Örneğin “Bir Fransızla kendi diliyle konuşarak onun düşünce sistemini ve kültürünü tanımak istiyorum.” hedefiyle Fransızca öğrenmek için çok daha verimli çalışabilirsiniz. Amacınızı bulun, gerçekçi ve ulaşılabilir olsun. Ardında da kendinizi geliştirmeye başlayın. Mesela öğrenmek istediğiniz yabancı dil kurslarına başlayarak ilk adımı atabilirsiniz.

Çalışma Partneri Edinin 

Matthew ilk öğrendiği yabancı dil olan Yunancayı iki kardeşi Michael ile beraber pratik yaparak geliştirmiş; üstelik daha 8 yaşındalarmış! Matthew kardeşiyle arasında olan tatlı rekabeti şöyle anlatıyor:

“Birbirimizi sanırım biraz kıskanıyorduk ve bu bizi daha hızlı öğrenmeye itiyordu. Michael benden daha rahat konuşabilmeye başladığında motive oluyordum; böylece daha fazla çalışıp ona yetişiyordum.”

Kendinizle Konuşun

Etrafta konuşacak kimse yoksa kendi kendinize sohbet etmenizde hiçbir sakınca yok. Eh, birden çok dil konuşabilmek için birazcık deli olmak gerekiyor zaten.

“Garip görünüyor olabilir ama özellikle çok fazla boş vakti olmayanlar için harika bir pratik yapma yöntemi.”

Dilinizi Güncel Tutun

Kitaplardan çalışacağınız diyalog örnekleri belli bir an içine sıkıştırılmıştır. İngilizce dersi kitaplarındaki diyaloglar bu yüzden sıkıcı gelir. Fırsat buldukça yabancılarla konuşmaya gayret edin; böylece farklı şekilde düşünmeyi öğreneceksiniz.

“Dili, kullanmak için öğreniyor olmanız gerekir. Sadece kendinizle konuşmanız yetmez; yaratıcılığınızı diğer insanlar besler ve böylece siz de çok daha akıcı düşünmeye başlarsınız. Artık global bir dünyada yaşıyoruz, pratik yapmak için mutlaka yurt dışına çıkmanıza gerek yok. Örneğin bir İtalyan lokantasına gidin ve yemek siparişini İtalyanca verin.”

Her Zaman Dinleyin

Dinlemeyi öğrenmezseniz, konuşmayı da öğrenemezsiniz. Yabancı dildeki sesler size garip gelebilirler; ama zamanla onlara alışacaksınız.

“İnsanoğlu her şeyi telaffuz edebilir; sadece nasıl yapacağını bilmiyor. Öğrenmek istediğiniz dili bilen birini dinledikçe o dilin nasıl telaffuz edildiğini, harflerin seslere nasıl dönüştüğünü fark edeceksiniz.”