http://www.fluxmagazine.com/wp-content/uploads/2011/08/Tarkovsky-7.jpg
Bazı filmler vardır ki izlerken kendinizi şiirsel bir evrende, bir şiirin mısraları aralarında dolaşır gibi hissedersiniz. Bu filmler bazen repliklerle bazen görüntülerle bazen de harika oyunculuklarla yaşatır bu duyguları size. İyi bir şiir okuduktan sonra kısa bir sessizlik, bir doygun hissi olur ya, bazı filmleri izledikten sonra da hayata “Bir dakika bana müsaade et, sana döneceğim.” demek istersiniz.
İşte izlerken kendinizi bir şiirin içinde gibi hissedebileceğiniz şiir gibi filmleri sıraladık. Bazı yönetmenler doğuştan şair azizim.
The Fall
http://bplusmovieblog.files.wordpress.com/2012/01/the-fall-16.png
Tarsem Singh’in 18 farklı ülkede, 26 farklı gerçek mekânda hiçbir özel efekt kullanmadan çektiği The Fall filminin tamamlanması 4 yıl sürmüş. 1920’lerin Los Angeles’ında geçen filmde karakterlerin orijinalliği ve derinliği insanın ruhuna işlerken sahneler ise gözlerinize ziyafet çekiyor.
The Mirror
http://world.pulse.rs/wp-content/uploads/2014/11/11.jpg
Şu dünyadan gelmiş geçmiş en şair ruhlu yönetmenlerden olan Andrei Tarkovsky’nin “The Mirror” yani “Ayna” filminde her replik, her sahne adeta bir şiirin görsel yansıması. Hele o rüya sahnelerinde başınız dönecek.
Moonrise Kingdoom
http://www.birinciblog.com/wp-content/uploads/2012/06/moonrise-kingdom-jason-schwartzman-image.jpg
Yönetmen Wes Anderson olur da film şiirsel olmaz mı? 1960’ların Amerika’sında geçen filmde kasabadan kaçan genç âşıkları bulmaya çalışan kasaba halkının hikâyesi masalsı ve rengârenk bir atmosferle sunuluyor.
The Wind Will Carry Us
http://www.tasteofcinema.com/wp-content/uploads/2012/09/the-wind-will-carry-us.jpg
Çevirisi “Rüzgâr Bizi Sürükleyecek” olan Abbas Kiarostami filminin isminin nereden geldiğini anlatmak bile yeterli olacaktır: Bu isim, ünlü İran şairi Füruğ Ferruhzad’ın bir şiirinden alıntıdır. Filmde Ömer Hayyam dahil pek çok İranlı şairin yaşam ve ölüme ilişkin şiirlerine göndermeler mevcut.
In The Mood For Love
Won Kar Wai’nin 2000 yılı yapımı filmi, “Aşk Zamanı” şeklinde çevrildi. Dünyanın en naif, en ruha dokunan, en zarif filmlerden biri kesinlikle. Filmin müzikleri ise başlı başına şiirsel.
Hei Yan Quan
https://i.ytimg.com/vi/Ww9OnmRXoEg/hqdefault.jpg
“Yalnız Yatmak İstemiyorum” olarak çevrilen film 2006 yapımı. Tsai Ming-liang’ın yönetmenliğini yaptığı film, modern insanın yalnızlığını ve varoluş sorununu o kadar gerçek bir şekilde anlatıyor ki şiirden felsefeye, filmi izlerken bambaşka yerlere gidiyor insan.
YORUM YAP