İnsanoğlunun gelişiminde sanattan bilime kadar pek çok alanda kadınların başarısı, kimi zaman öne çıkarken kimi zaman da arka planda kalmış. Halbuki çağını etkileyen bu güçlü kadınlar, gerek karakterleri gerekse ortaya koyduklarıyla tarihi değiştirmiş durumda. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için hiçbir zaman bir liste yeterli olamaz; yine de biz küçük bir hatırlatma yapalım istedik...
Jane Austen (1775-1817)
Bir köy papazının yedinci çocuğu olarak dünyaya gelen Jane Austen, yaşadığı dönemdeki yaşıtı kızlara göre çok iyi bir eğitim aldı. Evlerinin ahırında tiyatro sahnesi kurup, oyunlar sahneliyordu. 12 yaşındayken kendi hikayelerini yazmaya başlamıştı. Ama ilk romanının yayınlanması için aradan 25 yıl geçti. Gurur ve Önyargı (Pride and Prejudice), Duyu ve Duyarlılık (Sense and Sensibility) ve Emma gibi kitapları onu dünyanın en ünlü yazarlarından biri haline getirdi.
Florence Nightingale (1820-1910)
Modern hemşireliğin kurucusu olan Florence Nightingale, Kırım Savaşı sırasında yaralanan askerlerin tedavileri konusunda gösterdiği özveriyle adını duyurdu. Sadece kendi yaptıkları değil, aynı zamanda diğer hemşirelerin yöneticisi olarak da öne çıktı. Yaşamı boyunca tıbbi nitelikte pek çok eseri yayınlandı.
Marie Curie (1867-1934)
Polonya asıllı kimyager ve fizikçi, radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki Nobel Ödülü kazandı. Zaten iki farklı alanda Nobel alan ilk ve tek bilim insanı olma özelliğine sahip. Aynı zamanda Avrupa’da doktora yapan ilk kadın. Yaptığı çalışmalarla çığır açtığı söylenebilir. Başarılarından dolayı radyoaktivite birimine “curie” denildiğini de belirtelim. Aşırı dozda radyasyona maruz kaldığı için 66 yaşındayken kan kanserinden hayatını kaybettiği biliniyor.
Helena Rubinstein (1870-1965)
Zengin bir tüccar ailenin kızı olarak Zürih’te tıp eğitimi aldı. Ama eğitimini yarıda bırakarak Avustralya’ya yerleşti ve at çiftliklerinde çalışmaya başladı. Burada işçi kadınların yüzündeki güneş yanıklarını, çeşitli merhemlerde geçirdiğini fark edince bu işe girdi. Kremlerin üretiminde çok başarılı olunca Avrupa’ya geri döndü ve Londra’da açtığı güzellik merkeziyle ünlendi. Bugün kendi adıyla kurduğu kozmetik firması hala sektörün başarılı isimlerinden biri olarak biliniyor.
Coco Chanel (1883-1971
Moda denilince ilk akla gelen isim Coco Chanel. Time’ın Yüzyılın 100 Önemli Kişisi listesinde yer alan Fransız modacı, tarihe damgasını vuran pek çok tasarımıyla biliniyor. Öyle ki 1930’lu yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de üniformalarını tasarlamıştı.
Amelia Earhart (1897-1938)
Atlas Okyanusu’nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilot. 1937’de ABD’li meslektaşı Fred Noonan ile çift motorlu bir uçakla dünya turuna çıktı. Ama yolculuğun yarısından çoğunu tamamlamışken, Pasifik Okyanusu’nda kayboldu. Büyük bir arama kurtarma operasyonu yapılsa da izine rastlanamadı. 1938’de öldüğü ilan edildi.
Simone de Beauvoir (1908-1986)
Fransız yazar Simone de Beauvoir, kadınların gördüğü baskıları ele aldığı ‘’İkinci Cins’’ isimli eseriyle modern feminizmin kurucusu sayılır. Geleneksel bir ailenin büyük kızı olarak dünyaya gelen yazar, Bir Genç Kızın Anıları adlı otobiyografisinde, ataerkil bir ailenin sorumluluklarıyla büyüyen bir kız çocuğu olarak yaşadıklarını anlatır. “Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşırıyoruz. Kanatlarını kesiyoruz, sonra da uçamıyor diye yakınıyoruz” demiştir.
Eva Peron (1919-1952)
Arjantin halkının sevgili Evata’sı... Kocası Juan Peron’un diktatörlüğü döneminde kadın hakları için çalıştı. Aslında aktif siyasetin içinde değildi ama hep siyasetle ve halkla iç içe oldu. İşçi sendikalarının örgütlenmesinde önemli rol üstlendi ve 1947’de kadınların oy verme hakkı elde etmesini sağladı. Kadınlar ve çocuklar için pek çok kampanya düzenledi, onların yanında yer aldı. 33 yaşındayken kanserden hayatını kaybetti.
Anne Frank (1929-1945)
13 yaşında yazdığı günlüklerle Nazi zulmünü tüm dünyaya duyuran Anne Frank, Yahudi soykırımının simge isimlerinden biri oldu. İki yıl boyunca Nazilerden saklandığı gizli bir odada yaşadıklarını anlattığı günlüğü, Anne Frank’ın toplama kampında hayatını kaybetmesinden sonra yayınlandı. Kısa zamanda 60 dile çevrilen kitap, uzun süre çok satanlar listesinde kaldı.
Benazir Butto (1953-2007)
Pakistan’ın diktatörlükten demokrasiye geçişinde büyük etkisi bulunan Benazir Butto, Müslüman bir ülkenin ilk kadın başbakanı olma özelliğine sahip. Siyasette yer alan güçlü kadınlar arasında özel bir yeri var. Hayatı boyunca eski feodal yapıya karşı mücadele etti. Ama bir seçim mitingi sırasında El-Kaide tarafından suikaste uğrayarak hayatını kaybetti.
YORUM YAP