İnternet, bugün hayatımızın her anına ve noktasına kadar girmiş olan ve günlük yaşamlarımızı kolaylaştıran, hızlandıran, bizlere yardımcı olan en büyük icatlardan biri. Dünyayı saran bu büyük ağ, aynı zamanda bizlere hizmet eden en büyük bilgi kaynağı. Ancak biz elimizdeki elektronik cihazlarla sadece onun görünen yüzünü görebiliyor ve bağlanabiliyoruz. Peki ya göremediğimiz kısımlarda neler var? İşin uzmanları bugün internet üzerinde gördüğümüz her şeyin sadece yüzde 5’lik bir bölümü oluşturduğunu, geri kalan yüzde 95’lik bölümün ise karanlıktan oluşan “Derin Ağ”ı oluşturduğunu ifade ediyorlar. İnternet Günü’nde hiçbir arama motorunun indeksleyemediği ve bilgi çekilemeyen bir alan olarak ifade edilen Derin Ağ’ı (Deep Web) yakından tanımak ister misin?
Derin Ağ nedir?
Türkçedeki karşılığı Derin Ağ olan Deep Web, çok kısa ve net tabiriyle internetin görünmeyen yüzü olarak tanımlanıyor. Bugün herhangi bir cihazdan internete girdiğinde gezdiğin siteler, arama motorlarında yaptığın faaliyetler, online alışverişler, aldığın eğitimler, sosyal medya hesaplarındaki gezintilerin dahil her şey internetin sadece yüzde 5’lik bir bölümünü ifade ediyor. Geriye kalan yüzde 95’lik bölüm ise Derin Ağ içerisine giriyor.
Bunu diğer bilgilerden ayıran temel fark ise indekslenememesi. Çünkü internetin doğasında yapılan her hareket kayıt altına alınıyor ve izleniyor. Ancak Derin Ağ bunun dışında kalıyor. Taranan kısım olan yüzde 5’lik alan Yüzey Ağ (Surface Web) olarak anılıyor. Geri kalan kocaman bilgi ağı ise neyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Derin Ağ’a nasıl bağlanılır?
Eğer sen de Derin Ağ’a gireyim, neler var, neler yok diye biraz dolanayım diyorsan, bu iş o kadar da kolay değil. Bildiğin arama motorları üzerinden bu ağa erişim sağlaman olanaksız. Tüm arama motorları, web sitelerinin içerisindeki yazı, resim, video gibi alanları indeksler ve bizler de bu sitelere girdiğimizde onları görebiliriz. Ancak Derin Ağ üzerindeki alanlarda arama motorlarının örümcekleri, botlar ve Crawl sistemleri çalışmaz. Dolayısıyla hiçbir veri indekslenemez. Bu da bu alandaki hiçbir yere doğrudan erişmeyeceğin anlamına gelir. Erişim için ihtiyacın olanlar Darknet ya da Brightnet gibi sistemlerdir. Bunlara ulaşabilmek için de Tor Ağı adı verilen bir sistem üzerinden bağlantı yapman gerekir. Ancak bu ağ kesinlikle güvenli değildir ve başına ne zaman bir şeyin geleceğini asla önceden kestiremezsin. Madalyonun diğer yüzünde ise Tor Ağı ile girdiğin bu alanda asla bulunamazsın.
Derinlerde neler var?
Derin Ağ, tamamen karanlık, bulunamaz ve takip edilemez olduğu için burada genelde yasa dışı faaliyetlerin yürüdüğünü tahmin etmek çok da zor değil. Bu ağın içerisinde genelde insanlık dışı, ağır suçları içeren unsurlar ya da Wikileaks gibi gizli belgeler, bilgiler sıkça bulunuyor. Burada atılan hiçbir adım takip edilemediği için tüm dünyadaki yasa dışı işlerin büyük çoğunluğu bu kanal üzerinden yürütülüyor. Örneğin, bu ortamda bir kiralık katile ya da sosyal medya hesaplarını hackleyen birine rastlaman çok olası. Tüm yeni teknolojileri ve gelişmeleri takip eden bir yapı olan Derin Ağ’da nasıl para alışverişi yapılıyor dersen bunun yanıtı da Bitcoin ya da diğer kripto paralar.
Bu kadar suçun olduğu bir yere girmek suç mu?
Bu sorunun cevabı hayır. Burada yasa dışı bir faaliyete karışarak gerçek bir suç işlemediğin sürece suçlu sayılmıyorsun. Ayrıca Tor Ağ’ı da doğal yapısı gereği altyapısını sürekli güncellediği için zaten takip edilmen ve yakalanman neredeyse imkansız. Ancak yine de nerede, ne zaman, ne olacağını kestirmek mümkün olmayacağından yine de çok dikkatli olman da fayda var.
YORUM YAP