Sanat dünyasında dengeleri değiştiren eserleri ile olduğu kadar sansasyonel hayatıyla da dünyada adından söz ettiren ünlü heykeltıraş Auguste Rodin’in ilham kaynağı, modeli ve sonunda sevgilisi olan Camille Claudel, “Olgunluk Çağı” adlı ünlü heykelin de yaratıcısı. Sadece bir ilham perisi ve sevgili olarak değil; bir sanatçı olarak da değerini bilelim, bildirelim isteriz:
Nam-ı Diğer “Düşünen Adam”
Rodin’i bilmiyorsanız bile Düşünen Adam’ı biliyorsunuz. Sanatçının en tanınmış eseri bu olsa da Balzac ve Victor Hugo için ayrı ayrı yaptığı, onları tamamen çıplak olarak, birer kaya üzerine konumlandırdığı heykelleri büyük sansasyon yaratmış o zamanlar. Dönemin Fransa’sında düşünürseniz olacak şey değil.
Sanatçı Olacak Çocuk
Henüz çocuk yaşlardayken taş ve çamur gibi malzemelerle ilgilenen Claudel, Paris’te kadınların eğitim görmesinin imkânsız olduğu 1800’lerin sonunda kendisi gibi sanatçı kadın arkadaşlarıyla beraber bir atölye kiralayarak heykeltıraşlık işini geliştirmeye başlıyor. Tahmin edin bu grubun eğitmeni kim? Tabii ki Rodin. İşte ikili böyle bir araya geliyor.
Rodin vs. Claudel
1884 yılında Rodin'in atölyesinde çalışmaya başlayan Claudel, Rodin’e ilham kaynağı olan isim olarak tanınıyor. Birçok çalışmasında Rodin’in modeli olan Camille Claudel, sanatçının hem yakın dostu hem de sevgilisi oluyor. Öğrencilikten sevgililiğe seyreden bu ilişki, her iki tarafa da oldukça yaramış gibi. Hatta Claudel için “Boynuz kulağı geçti.” de denebilir mi, neden olmasın? Sonuçta Rodin, Claudel’den daha çok tanınıyorsa bunun sebebi, o dönemde de bugün olduğu gibi kadınların arka planda kalması. Bu arada Rodin’in heykellerinden bazılarını Claudel’in tamamladığı da söylentiler arasında.
O Bir Dâhi
Rodin'in sanatının bulunduğu noktaya gelmesindeki en önemli nedenlerden biri olduğu düşünülen Camille Claudel, sanat otoritelerince dâhi olarak kabul edilen bir isim. Uyuşturucu, kadın ve sanat bağımlısı olarak tanınan Rodin ile yaşadığı çetrefilli ilişki, bir kaza sonucu bebeğini kaybetmesinden sonra 1898 yılında tamamen bitti.
“Neydim?” Demeyeceksin
Claudel’e maddi-manevi en büyük desteği sağlayan babası 1913 yılında hayatını kaybetti. Bu dönemde ruh sağlığındaki dengesizlikler dolayısıyla Fransız şair olan kardeşi onu durumdan haberdar etmemişti. Annesi ise onu babasının ölümünün öncesinde reddetmişti. Aileden tek görüştüğü kardeşi Paul Claudel’in de evlenip Çin’e yerleşmesinden sonra kendisini atölyesine kapatan, eserlerinin ve eskizlerinin birçoğunu parçalayan Claudel, yine kardeşi Paul aracılığıyla akıl hastanesine yatırıldı. Hastane yıllarında ise heykel yapmasına izin verilmedi.
Hayatımı Yazsam Film Olur
Hayatının son 30 yılını akıl hastanesinde sürdüren Claudel, 1943 yılının Ekim ayında hayata gözlerini yumdu. 1951 yılında adına açılan serginin, 1980'li yıllarda yazılan biyografilerinin ardından, 1988'de “Camille Claudel” isimli ilk filmi yapıldı. İlk filmin başrollerinde Isabelle Adjani (Camille) ve Gérard Depardieu’nun (Rodin) oynadı. Ayrıca film 2 dalda Oscar’a aday gösterildi.
2013 yapımı “Camille Claudel 1915” isimli bir diğer filmin senaryosu, Camille ve kardeşi Paul arasında geçen mektuplardan uyarlandı. İlkinin aksine Camille’in iç dünyasına, akıl hastanesi günlerine ve kardeşi ile olan ilişkisine yoğunlaşan 2013 yapımı filmin başrolünde Juliette Binoche yer alıyor.
YORUM YAP