Animasyonlar belki de sinema tarihinin akışına yön veren ve en eğlenceli yapımlar arasında yerlerini almış, 7’den 77’ye herkesin keyifle izlediği filmler. Genelde çocuklara yönelik hazırlandığı düşünülen bu animasyonlar, zaman zaman ünlü yönetmenlerin önderliğinde kült yapımlara da dönüşebiliyor. Haydi gel sinema tarihine adını altın harflerle yazmış animasyon filmlerinden birkaçına birlikte göz atalım.
Ruhların Kaçışı
Vizyona 2004 tarihinde giren ve yönetmen koltuğunda üstat Hayao Miyazaki’nin oturduğu Ruhların Kaçışı, Japon sinemasının kült yapımlarından biri olarak kabul ediliyor. Film, küçük Chihiro’nun ailesi ile birlikte çıktığı bir seyahat esnasında geçtikleri bir tünelin ardında girdikleri fantastik dünyayı anlatıyor. Kendilerini bir anda büyülü bir dünyanın içerisinde bulan aile, kısa sürede işlerin hiç de bekledikleri gibi olmadığını fark edecek ve yolunda gitmeyen şeylerin farkına varacaktır. Animasyon türünün en iyi örneklerinden biri olarak da sayılan film, 75. Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon dalında Oscar ve 52. Berlin Film Festivali’nde ise Altın Ayı ödülü kazandı.
Aslan Kral
Vizyona girdiği dönemde büyük ses getiren ve sadece çocukların değil tüm sinemaseverleri perdeye kilitleyen Aslan Kral, 1994 yılında vizyona girdi. Bir müzikal animasyon filmi olan Aslan Kral’ın yönetmenliğini Roger Allers ve Rob Minkoff yaptı. Ormanın kralı olan Mufasa’nın oğlu olan Simba’nın hayatın anlatan film, hayvanlar dünyası üzerinden insanların ruh halleri ve psikolojilerini yansıtıyor. 2 Oscar ve 1 Altın Küre kazanan filmin bir diğer öne çıkan özelliği ise müzikleriydi. Ünlü bestekar Hans Zimmer tarafından bestelenen ve Elton John tarafından icra edilen şarkılar büyük ilgi ve dikkat çekmişti.
Kayıp Balık Nemo
Animasyon tarihine geçen bir diğer film de Kayıp Balık Nemo’dur. Okyanusta oğlunu kaybeden bir babanın başından geçen maceraları ekrana yansıtan film, 2004 yapımıdır ve yönetmenliğini Andrew Stanton ve Lee Unkrich yapmıştır. Pixar Stüdyoları tarafından hazırlanan film, dostluğun ve sevginin en iyi anlatıldığı filmlerden biri olarak da sinema tarihindeki yerini aldı.
Shrek
Sevimli dev Shrek’in hikayesini seri halinde sinemaya yansıtan filmlerden olan Shrek de hatırı sayılır animasyonlar arasında sayılıyor. İlk filmi 2001 yılında çıkan Shrek, Andrrew Adamson ve Vicky Jenson imzası taşıyor. Ormanda tek başına yaşayan oldukça çirkin ve korkutucu olan dev Shrek, yalnız hayatından memnunken bir gün hayatının aşkı Fiona ile karşılaşıyor. Devam eden 3 filmde de ikilinin başına türlü maceralar gelirken, yanlarında bulunan eşek, çizmeli kedi, büyücü, kurabiye adam gibi karakterler de filme büyük bir neşe ve heyecan katıyor.
Wall-E
2008 tarihli olan ve yine Andrew Stanyon imzalı Wall-E de animasyon tarihinin en güzel filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Gelecekteki dünyada tek başına yaşayan bir robot olan Wall-E’nin görevi çöp toplamak ve bunları istiflemektir. İnsanların yüzlerce yıl bıraktığı çöplerden kendine bir dünya ve ev yaratan Wall’-E bir gün uzaydan gelen son teknoloji bir robot ile karşılaşır. Önce bu robottan korkan kahramanımız, ardından onunla dostluk kurmak ister ve hatta ona aşık olur. Robotun ise bir görevi vardır, bu çöplük dünya içerisinde bir canlı kalıntısı ve bitki bulmak.
Buz Devri
Sinemanın en güzel animasyonlarından bir diğeri de Buz Devri’dir. Devam halinde 4 filme ulaşan yapımın yönetmen koltuğunda Chris Wedge ve Carlos Saldanha oturur. Buzul çağında geçen film, zorlu şartlar altında hayatta kalmaya çalışan hayvanların öyküsünü anlatır. Uzun tüylü ve kendi halinde bir mamut, son derece güçlü ve karizmatik kaplan ve neşeli, yaramaz tembel hayvan bir araya gelir ve buldukları küçük bir bebeği hayatta tutmaya çalışırlar.
YORUM YAP