Kravatlara Karşı Tek Başına

Buradasınız

Yaşa 25 Mayıs 2016

Kadın sayısının fazla olduğu yerlerde bir başına çalışan erkeklerin yaşadığı bazen zorlu bazen komik durumlardan bahsetmiştik. Şimdi de durumun tam tersi olduğu, yani erkeklerin fazla olduğu yerlerde tek başına çalışan kadınların neler yaşadıklarına bakalım. Cinsiyet farkını aslında günlük hayatın hemen hemen her alanında istemeden de olsa hissediyoruz. Bunlar bazen hayata renk katan detaylar oluyorsa da bazen insan kendisini bambaşka bir gezegene ışınlanmış gibi de hissedebiliyor.

Futbolla Kurulan Mecburi İlişki

Futbol sadece erkeklerin ilgi alanı değil elbette ama evet, erkeklerin futbol sevdası kadınlara oranla birkaç yüz bin kat daha fazla. Erkeklerin çoğunlukta olduğu ortamda çalışan bir kadın, daha önce adını duymadığı, fotoğrafını görse tanımayacağı futbolcular hakkında “Ah o şut öyle mi çekilir, bacak değil boru resmen.” türündeki hayati (!) bilgilerle donanmıştır. “Bütün gün futbol muhabbetinden bıktım usandım, televizyonda maç görsem yeşile küsüyorum.” diyen bir kadın muhtemelen erkek nüfusunun fazla olduğu bir yerde çalışıyordur. Yazık, olan yeşile oluyor, biz ona üzülüyoruz.

Kendini Canlı Sansür Olarak Görmek

Erkeklerin birbirleri arasındaki sohbetleri daha rahat, hmmm, çoğu zaman argo ve küfürlü ifadelerden oluşabiliyor. Ortamda bir kadın varsa çoğu buna dikkat eder ama alışkanlık işte, bazen de ağızdan olmayacak laflar kaçabiliyor. Dikkatli olmaları çok hoş fakat bu durum bir kadın olarak kendinizi “Biiip!” sesi ya da canlı sansür gibi hissetmenize yol açabilir. “’Ya bir gitse de rahat rahat konuşsak.’ diye mi düşünüyorlar acaba hakkımda?” tedirginliği sizi sarabilir. Bu o kadar da kötü bir durum değil; çünkü daha kötüsü de olabilirdi. Siz varmışsınız yokmuşsunuz önemsemeden ağızlarına geldikleri gibi konuşmaları gibi.

Cinsiyetçilik Okyanusunda Tek Başına Bir Damla

Cinsiyetçi söylemler -ki bunların birçoğu küfür de içerir- birçok erkeğin farkında olmasa bile diline/algısına yerleşmiş durumda. Örneğin ofiste bir sorun çıktığında arkadaşını teselli etmek amacıyla “Kadın gibi ağla bir de tam olsun.” diyen bir erkeğe bir kadın olarak tepki göstermemek pek de mümkün değildir. Burada kötülenen kadın olmak mı, ağlamak mı, ağlamanın kadına atfedilmesi mi gibi birçok soru(n) var çünkü. Erkeklerin fazla olduğu yerde çalışan her kadın, en ateşli feminizm savunucusu olmaya adaydır, çünkü şartlar müsait.

Bir Yalnızlık ki Sormayın Gitsin

“X markanın son çıkan rimeli kirpikleri çok güzel ayırıyor, aklında olsun canım.”, “Baksana kilo mu almışım, hafta sonu diyeti biraz bozdum da.”, “Sence bu elbisenin altına bu renk ayakkabı olmuş mu?” gibi soruları sorduğunda “Ya ben ne anlarım kızım, olmuş işte.” yerine daha fikir sahibi cevaplar duymaya hasret kalır bol erkekli ortamlarda çalışan kadınlar. İster istemez araba modellerinden, hangi ünlü kadının daha güzel olduğundan, dünyanın bir ucundaki ülkenin yaptığı hazırlık maçında hakemin tam bir fiyasko olduğundan falan bahsederken bulur kendini. Ya da top yaptığı kâğıtları karşı masaya atıp basketbol oynadığını iddia eder. Çünkü kadın, pardon insan iki çift lafın belini kırmak ve eğlenmek istiyor en nihayetinde.

YORUM YAP

CAPTCHA
This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.
1 + 19 =
Bu basit matematik problemini çözün ve sonucu girin. Ör: 1+3 için 4 giriniz.