Yeni bir iş arayışında iş ilanlarına bakıyor ve müjdeli haberin gelmesini bekliyorsunuz. Müjdeli haber geliyor, mülakatta işle ilgili çok az soru soruluyor ve “Size döneceğiz.” cevabıyla evinize yollanıyorsunuz ve dönüş olmuyor. Kimseye kızmayın, demek ki mülakatı yapan kişiyi yeterince etkileyemediniz; bir başkası size oranla bu işe çok daha uygun olduğunu kanıtladı.
İş konusunda ne kadar başarılı olursanız olun, başarılı kariyer adımları için tam bir mülakat canavarı olmanız gerekir ve dikkat ettiyseniz iş görüşmelerinde belli başlı sorular soruluyor. Bu soruların sadece muhabbet amaçlı olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz, işin sırrı bu sorularda.
İlk Soru: Ne İçersiniz?
Basit bir soru gibi görünüyor, değil mi? Aslında biraz derinlere inince bu sorunun cevabından pek çok anlam çıkartabileceğini siz de fark edeceksiniz.
“Ne içersiniz?” sorusunun misafirperverlikten sorulduğunu sanıyorsanız yanıldınız, bu sizi tanımak için ilk soruydu. Başvurduğunuz işin içeriğine göre bu soru oldukça önemli.
Yöneticilik ya da yaratıcılıkla ilgili bir pozisyona başvurduysanız sizden kararlı olmanız ve farklı düşünebilmeniz bekleniyor demektir. “Bir çayınızı içerim.” ya da “Benim için fark etmez.” gibi cevaplar sizi sıradan ve hızlı karar veremeyen biri olarak gösterir; tabii ki abartıp “İçinde nane yaprakları olan ananaslı Macchiato varsa bir bardak içerim.” gibi bir cümle ile de mülakatını baltalamayın. Sakin bir tavırla seçeneklerinizi sorun ve istediğiniz şeyi seçin.
İkinci Soru: Burayı Kolay Bulabildiniz mi?
Soru tanıdık geldi değil mi? Tüm iş görüşmelerinde sorulan ve önemsiz görülen bu soru sizin kişiliğinizi yansıtacak; bunun farkında mısınız?
Bu soruya “Evet.” ya da “Hayır.” gibi kısa bir cevap vermeniz mülakatı gerçekleştiren kişinin sizin iletişime kapalı bir insan olduğunuzu düşünmesine neden olabilir. İşini özveriyle yapan biriyseniz bile ilgisiz ve ayrıntılara önem vermeyen bir kişilik izlenim bırakmış olursunuz.
“İnternet sitenizdeki bilgilerle bu adresi bulmam çok kolay oldu.” benzeri bir cevap, hem mülakata gelmeden önce iş yeri hakkında araştırma yaptığınızı hem de iletişime açık biri olduğunuzu gösterir.
Mülakatta negatif şeylerden mümkün olduğunca bahsetmeyin, “Şöyle bir şey oldu, ondan geciktim.” türü cevaplar isminizin üzerine bir çizgi çekilmesine yetecektir.
İşsiz Kalmak Bir Sorun Değil, Gelirin Devam Ettiği Sürece
Zorlu mülakat sürecinin sonunda istediğiniz iş artık sizin, ama unutmayın dünya hali; bir iş gelir, bir iş gider… İşinizi kaybetseniz bile gelirinizi kaybetmemek için QNB Sigorta’nın Gelirim Güvencede Yıllık Hayat Sigortası yaptırın, kendinizi maddi güvence altına alın.
Gelirim Güvencede Yıllık Hayat Sigortası ile işsiz kalmanız veya iş göremez durumda olmanız halinde, poliçenizde belirtilen tutar size aylık olarak ödenir. Siz de sigortanızı şimdi yaptırın, işsiz kalmak sizin için artık bir sorun olmasın.
Son Klasik Soru: Bize Kendinizden Bahseder misiniz?
Bu soru mülakatın en önemli sorusu çünkü burada bir nevi kendinizi pazarlıyorsunuz. Önceden çalışmış olmanız sizin için bir avantaj olur, aklınızda bulunsun. Ayna karşısında prova her zaman işe yarar!
Kendinizi fazla abartmadan, samimi kelimelerle işin ehli olduğunuzu karşı tarafa kanıtlamalısınız. Özgeçmişinizde verdiğiniz bilgileri tekrar etmeyin; yaratıcı ve diyaloga açık bir şekilde kişiliğinizden bahsedin. Karşınızdaki insanın beklentilerini anlamaya çalışın ve onunla göz teması kurun.
Maaş beklentisi sorusu da iş görüşmelerinin olmazsa olmazlarındandır; gerçekçi olun ve önceden piyasa araştırması yapın. Hayırlı işler!
YORUM YAP