Neşeli Günler filminde Adil Naşit’in iyi turşu suyunun limonla, Münir Özkul’un ise sirkeyle olduğunu ateşli bir şekilde savunup kavga ettiği sahne, Yeşilçam’ın en çok hafızalara kazınan sahnelerinden biri. Bu tartışmanın sonunda boşanan sevimli çiftimiz, aslında bu dediğim dedik tavrın aile içi iletişim için ne kadar zararlı olduğunu göstermişlerdi bize. Çocuklar arada kalmışlardı, yazık, olan hep çocuklara olur.
“Yahu limon suyu ya da turşu suyu yüzünden kavga mı çıkarmış, film olsun diye onlar.” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz; çünkü “Kumanda neden hep sende?” ya da “Neden her bayram, önce senin annenlere gidiyoruz?” tartışmalarıyla yıpranan ailelerin sayısı hiç de az değil. Nasıl ama bunlar da aslında küçük şeyler değil mi?
Mutlu bir aile olmanın yolu, en başta aile içi iletişimin sağlıklı ve güçlü olmasına bağlı. İletişimi zayıflatan, boşanmalara sebebiyet veren ve çocukları arada bırakan şeylere bakalım da onları yapmayalım o zaman:
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Senin Değildir
Genellikle erkeklerin “evin direği” olma düşüncesiyle evde egemen olma tavırları, anneden ve çocuklardan sonsuz itaat gösterme beklentisini doğurur. Elbette egemen olma isteği sadece erkeklere özgü bir şey değil; “Benim dediğim olacak.” diye diretmenin cinsiyeti olamayabiliyor çoğu zaman. Şunu düşünmek lazım: Kimse kimsenin üzerinde egemenlik kuramaz, aile böyle bir şey değil, önemli olan karşılıklı fikir birliğinde bulunup ortak paydada buluşmak.
Seven mi Kıskanır Yoksa Özgüven Eksikliği Olan mı?
Evlilik, insanları boyunduruk altına alan, çiftlerin hayatlarını sınırlandıran bir şey olmamalı. Aşırı kıskançlık sevgi ile yüceltilmemeli; çünkü altında özgüven eksikliği ve kaybetme korkusu yatıyor, bilginize.
Empatisizlikten Boşandılar
Kendinizi, eşinizin ve çocuğunuzun yerine koyup, onun neler düşündüğünü ve hissettiğini anlamadıkça gerçek bir aile olamazsınız. Birbirini en iyi tanıyan insanlar olmalısınız, mutluluğu dışarıda aramamak için.
Çocuklara Söz Hakkı Lütfen
Çocuklar için anne ve babalarının her sözü, her tavrı çok önemlidir. Çocukluk bir anlamda kayıt cihazı olmaktır, çocuklukta her şey kaydedilir ve bilinçaltı böyle şekillenir. Bu yüzden çocuğun yanında tartışmak, onu derslerinde başarısız olduğunda ya da hata yaptığında suçlamak, anne ve babalarının sırf kendi egolarını tatmin etme istekleri ile bir gün A derken bir gün B demeleri ve birbirleri ile ters düşecek tavırlar sergilemeleri, mutsuz ve sorunlu bir çocuğun yetişmesi demektir. Çocuğun bakımından okul hayatına tüm kararlar anne ve baba tarafından birlikte alınmalı, çocuğa her zaman destek olan bir ailesinin olduğu hissettirilmelidir. Ve onlara söz hakkı tanınmalı, onlar da birer birey, onların da istekleri, düşünceleri var.
Aile Olmanın Keyfini Çıkarın
Ailenizle birlikte tatile çıkmak, hafta sonlarında beraber film izlemek, evde keyifli yarışmalar düzenlemek, uzun uzun kahvaltı yapmak, bağlarınızı güçlendiren şeylerdir. Şu kadar insanın içinde aynı evi ve hayatı paylaşan sadece siz ve ailenizsiniz, unutmayın. Sevginizi besleyin, hoş hatıralar biriktirmek için keyifli paylaşımlarınızı arttırın, aile olmanın tadını çıkarın.
Facebook:
“Kumanda neden hep sende?”
“Neden her bayram önce senin annenlere gidiyoruz?”
“Evin direği” ne demek?
“Ne demek eşim arkadaşlarıyla gezmeye gidiyor?”
“Çocuk dediğin çok konuşmaz.”
Mutlu bir aile olmanın yollarına değindik. Kesinlikle yukarıdakilerden bahsetmiyoruz:
YORUM YAP