Ülkemizin tarihinde ayrı bir yeri olan, ata sporlarımızdan biri sayabileceğimiz okçuluk, son olarak Tokyo’da düzenlenen olimpiyatlarda milli sporcu Mete Gazoz’un kazandığı altın madalya ile bir kere daha gündeme taşındı. Türkiye’ye okçulukta tarihindeki ilk madalyayı getiren bu başarı, okçuluk sporuna olan ilgiyi bir anda artırdı. Uzun yıllar boyunca, sistematik bir şekilde çalışarak bu başarıyı elde ettiğini söyleyen Gazoz, bu spora ilgi duyan herkesin belirli aşamaları geçmesi gerektiğinin altını çiziyor. Peki okçuluk sporuna başlamak ve ilerlemek için neler yapmak gerekiyor? İşte yanıtlar…
Okçuluk nedir?
Okçuluk, tarihi geçmişi de bulunan ve bugün farklı platformlarda profesyonel olarak yapılan, temelde bir ok ya da yay ile güvenlik altına alınmış hedefi vurmaya dayalı bir spordur. Bugün olimpiyatlar başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen organizasyonlarda profesyonel sporcular tarafından yapılan okçuluk, kondisyon, sabır, dikkat, denge, nişan alma, hız gibi farklı yetenekleri bir araya getiren sporların başında geliyor.
Okçuluk için hangi özelliklere sahip olmak gerekiyor?
Okçuluk temel olarak kol, sırt kaslarının iyi derecede geliştirilmesi ve kondisyon sağlanması ile göz koordinasyonunun etkin şekilde yapılmasını içeren bir spor. Aynı zamanda son derece sabırlı olmayı gerektiren okçulukta fark yaratan unsurlardan biri öz güven. Bugün okçuluğu profesyonel olarak yapan birçok sporcu, küçük yaşlarından itibaren bu sporun inceliklerini öğrenmeye ve çalışmaya başlıyorlar. Genelde 9-12 yaş aralığı okçuluğa başlamak için uygun sayılıyor. Okçuluğun en büyük kazanımlarından biri dikkat gelişimini geliştirmesi ve bu yolla vücudun farklı noktalarının dengeli şekilde çalışmasını sağlaması. İyi okçular, günde en az 5-6 saat kadar antrenman yapıyorlar ve hazırlanıyorlar. Bu antrenmanların içinde sadece ok atma bulunmuyor. Kondisyon antrenmanları ile kol ve sırt kas gruplarının gelişimine yönelik egzersizler de bunun içerisinde yer alıyor.
Okçuluk için nelere sahip olmak gerekiyor?
Okçuluk sporunda fark yaratan ve başarıyı getiren bir diğer faktör de ok ve yay. Gez olarak isimlendirilen okun boyu 65-70 santimetre arasında değişiyor ve genelde oklar çam-bambu karışımından yapılıyor. Bunun nedeni rüzgara karşı giderken en iyi performansı vermesi. Yay ipi ise Türkeş ya da Çile olarak isimlendiriliyor ve standart olarak koyun bağırsağından elde ediliyor. Kullanılmadığı zamanlarda gevşek bırakılan yay, ok atılacağı zaman geriliyor. Son olarak okçuluktaki ekipmanlar arasında hedef yer alıyor. Hedef ise dünya okçuluk otoriteleri tarafından belirlenmiş şekilde numaralandırılıyor ve puanlanıyor.
Vücudunu eğitmen gerekiyor
Birçok farklı zorlukla aynı anda başa çıkmayı öğreten ve tüm bunları tek bir atışta en iyi şekilde yapmayı hedefleyen okçuluk, vücudun denge, koordinasyon gibi çoklu yetenek gerektiren fonksiyonlarının aynı anda çalıştırılmasını içeriyor. Okçulukta en önemli unsurlardan biri olan nefes alma ve nefesi terbiye etme, başarıyı getiren bir diğer unsur. Dışarıdan izleyenler için çok da efor harcamıyor gibi görünen profesyonel okçular aslında vücutlarının birçok yerini aynı anda çalıştırıyor ve yönetiyorlar.
YORUM YAP